İlk dizi önerime kült olarak kabul ettiğim yıllardır IMDB’nin en üst sırasını bırakmayan bir dizi, Breaking Bad ile başlamak istedim. Olabildiğinde spoiler vermeden anlatmaya çalışacağım ancak bu konuda söz veremem.
Giriş
Dizinin ilk bölümünde sıradan bir karakter gibi görünen, 50 yaşında, lisede kimya öğretmenliği yapan dizinin başrolü Walter White ile karşılaşıyoruz. Walter White’ın gözünü karartacak kadar, her şeyi riske atacak kadar güç veren şeyin kanser teşhisi olduğunu öğreniyoruz. Çevremde gözlemlediğim kadarı ile dizinin ilk bölümünü geçen kişi sayısı sınırlı. Başrol Walter White ve Jessie Pinkman’ın karakter değişimlerini sindire sindire yavaş yavaş işlendiğini görüyoruz yani dizide karakterlerin psikolojilerini yansıtmaları açısından durağan sahneler yoğunlukta.
Edebi Sıkılmaca
Bu diziyi ayrı bir yerde tutmamın sebebi sadece özgün bir senaryosu olması değil, mükemmel bir atmosfere sahip olması. Her şeyin gerçekten yaşanabilir olduğunu, insanların aydınlık yanlarının olduğu kadar karanlık yanlarının da bulunduğunu ve bunun dışavurumunun ağır sonuçları olabileceğini yüzünüze çarpıyor. Diziyi izleyenlere göz kırpmadan da olmaz. İzleyenler bileceklerdir ki 3.Sezon 10.Bölüm başlı başına naturalist bir çizgide geçmektedir. Bu bölüm tam olarak hayatın kendisidir. Diziyi anlamlandıramayanların bu bölümde epey sıkılacağı, telefonu eline alıp sosyal medyada kaydırmaya başlayacağı aşikardır. Dizide bir o kadar çarpıcı bölümler de mevcut örneğin; Game of Thrones’un yazarı George R.R. Martin, Breaking Bad’in 5.sezon 14. bölümü “Ozymandias”ı izlediğinde Game of Thrones’ta bile bu kadar canavar olmadığını söylemiştir. Ayrıca dizide kullanılan renk paletlerine dikkat edip, karakterlerin kıyafetlerindeki renk seçimine dikkat ederek izlerseniz 1 adım önde olabilirsiniz. Dizinin başından sonuna kadar renk sembolizminin kullanıldığını söyleyebilirim.
- Olay Örgüsü5/5 Etkileyici
- Sinematografi5/5 Etkileyici
- Oyunculuk5/5 Etkileyici
- Ses/Müzik5/5 Etkileyici